Dünya Klasik Masalları

Küçük Deniz Kızı

küçük deniz kızı

Küçük Deniz Kızı Masalı

Küçük deniz kızının masalını okudunuz mu çocuklar? Henüz okumadıysanız gelin beraber okuyalım.. Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zamanların birinde, büyük bir denizin altında güzel mi güzel bir ülke varmış. Bu ülkeyi yöneten kralın altı kızı varmış. Genç prenseslerin anneleri öldüğü için onları büyük anneleri büyütmüş. İçlerinde en güzeli en küçükleri olanıymış. Sarı sarı saçları bukle, bukle omuzlarına kadar uzanıyormuş.

Büyük anneleri her gün kızlara yeryüzüyle ilgili hikayeler anlatır onlarda merakla dinlermiş. Bacak adlı insanların üzerinde yürüdükleri garip şeylerden bahsedermiş. Küçük kız büyük annesinin anlattıklarını çok merak ediyor biran evvel görmek istiyormuş. Ancak 20 yaşına geldiği zaman bunu görmesinin mümkün olduğunu söylemiş büyük annesi. Günler geçmiş en büyükleri 20 yaşına geldiğinde yeryüzüne çıkıp gördüklerini merakla kardeşlerine anlatmış. Yıllar geçmiş küçük kızın artık yeryüzüne çıkacağı zaman gelmiş. Yeryüzüne çıkmaya başladığında güneş batmak üzereymiş. Küçük kız yeryüzüne çıktığında orada demir atmış bir gemide yakışıklı prensi görmüş. Küçük kız hayranlıkla prensi seyrederken birden hava bozup fırtına çıkmış ve gemi batmaya başlamış. Gemi battığında küçük kız prensi kurtarıp kıyıya çıkarmış. Onu sabaha kadar denizden takip edip durmuş. Birkaç kızın gelip prensi kaldırıp götürdüğünü görmüş. Artık prens aklından biran olsun çıkmıyor sürekli onu düşünüyormuş. Su cadısına gidip ondan yardım istemek aklına gelmiş. Su cadısına gittiğinde cadı :

-” Niye geldiğini biliyorum. Prense yakın olmak için insan olmak istiyorsun. Bunun bir bedeli olduğunu da biliyor musun?”

Küçük deniz kızı :
-” Bilmiyorum ama ne istersen yapmaya hazırım.” demiş. Su cadısı da ona:
-” O çok güzel şarkılar söyleyen güzel sesini istiyorum. O zaman işte seni çok güzel bir genç kıza dönüştürürüm. Yalnız prens seni bütün kalbiyle sevmeli ve seninle evlenmeli. Yoksa bir deniz köpüğüne dönüşür ve yok olursun.”

Küçük deniz kızı hiç düşünmeden su cadısının söylediklerini ne pahasına olursa olsun kabul etmiş. Su cadısı birkaç büyülü ilacı içmesi için ona vermiş. Küçük deniz kızı ilaçları içip prensin karşısına çıktığında prens hiç konuşmayan güzeller güzeli bu kızdan çok hoşlanmış ve artık onsuz yapamayacağına karar vermiş. Ama küçük deniz kızına bir türlü evlenme teklif etmiyormuş.

Bu arada prensin anne ve babası prense evlenmesi için ısrar edip duruyorlarmış. Sonunda prens başka bir ülkede olan prensesi görmeye ikna olmuş. Yanında küçük deniz kızını da götürmüş. Gittiği ülkedeki prensesi görünce ondan çok etkilenmiş ve evlenmek istemiş. Düğünleri olmuş. Küçük deniz kızı çok acı çekiyormuş. Herkes çok mutlu, coşkulu bir tek küçük deniz kızı sessiz ve çok üzgünmüş.

O gece küçük deniz kızı karanlık sulara bakıyorken birden kız kardeşlerinin suyun üzerine çıktıklarını görmüş. Hepsinin saçlarının kısacık kesildiğini görmüş. Kız kardeşleri:

-” Saçlarımızı su cadısını verdik. Bunun karşılığında da bu elmayı aldık. Bu büyülü elmayı bu gece prensin yedirirsen kurtulacaksın. Büyü bozulacak.” demişler.

Ama küçük deniz kızı prensi o kadar çok seviyormuş ki ona zarar vermesine ve bunu yapmasına imkan yokmuş. Küçük deniz kızı güneş doğduğunda kendini sulara bırakmış ve sonsuza kadar bir deniz köpüğü olarak yaşamış.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu