Baykuş ile Horoz Masalı
Gökyüzünün mor örtüsü, alacakaranlığın ilk fısıltılarıyla yeryüzüne inmiş. Bilge Baykuş, asırlık çınarın en gösterişli dalına sessizce tünemiş. Rüzgârın kanatlarında taşıdığı uzun yolculuğun ardından, tüylerini kabartıp bir süre dinlenmiş. Göz kapakları ağırlaşmış ve içinden “Şöyle bir gözümü dinlendirmeli,” diye geçirmiş.
O an, aşağıdan gelen telaşlı bir feryatla irkilmiş. Bir Horoz, can havliyle oradan oraya koşturmuş, adeta görünmez bir düşmandan kaçıyormuş. Çınarın gölgesine sığındığında, soluk soluğa kalmış ve arkasına endişeyle bakakalmış. Tehlikenin geçtiğine emin olunca, bir nebze olsun rahatlamış.
Baykuş, bu panik halindeki kuşu gözlemlemiş ve hafif bir tebessümle, “Görünüşe göre başına epey işler gelmiş,” diye mırıldanmış.
Horoz, duyduğu sesle ürkekçe etrafına bakınmış. “Kim var orada? Bu ses de neyin nesi?” diye sormuş, sesi titriyormuş.
Baykuş, yükseklerden, sakin ve dingin bir ses tonuyla cevap vermiş: “Yukarıya bak dostum. Seni izliyordum.”
Horoz başını kaldırdığında, dalların arasında gizlenmiş Baykuşu fark etmiş. Baykuş, hala yüzünde hafif bir gülümsemeyle, “Anlatsana, seni bu kadar korkutan neydi?” diye sormuş.
Horoz derin bir iç çekmiş. “Belki sana komik gelebilir,” demiş, “ama benim yaşadığım korkuyu anlaman zor.”
“Öyle mi dersin?” diye karşılık vermiş Baykuş. “Peki, seni bu kadar telaşlandıran şey neymiş?”
Horoz, kaşlarını çatarak ve hüzünlü bir ifadeyle, “Sahibim,” demiş. “Çiftlikte yaşıyorum ve az önce beni kovalıyordu.”
Baykuş şaşkınlıkla, “Tuhaf,” demiş. “İnsanlar sizi daha yumurtadan çıktığınız andan itibaren besler, büyütür. Sıcak yuvalar hazırlar, önünüze türlü türlü yiyecekler serer. Buna rağmen neden onlardan kaçarsınız ki?”
Horoz, Baykuş’un sözlerini dikkatle dinlemiş ve sonra anlamlı bir şekilde, “Peki,” demiş. “Hiç bir Baykuş’un ateşin üzerinde kızartıldığını görmüş mü?”
Baykuş, “Hayır, böyle bir şey ne görmüş ne de duymuş.” demiş.
“İşte mesele de bu,” diye açıklamış Horoz. “Ben ise, sahibimin nice horoz ve tavuğu gözümün önünde pişirdiğine şahit olmuşum. Böyle birine nasıl güvenebilirim ki?”