tepegöz masalı

Tepegöz

Tepegöz Masalı Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken uçsuz bucaksız engin okyanusların dalgalarını köpürterek dövdüğü yüksek uçurumlarla kaplı kıyıları olan bir adada yaşayan bir Tepegöz varmış. Leyleklerin annesine götürmek için bohçalarına aldığı her ne hikmetse yanlışlıkla bu ıssız adaya düşürdüğü bir Tepegözmüş. Ada’da yaşayan keçiler…

Devamını OkuTepegöz
masal

Nar Tanesi

Nar Tanesi Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Bir padişahın bir kızı varmış; adı da Nar Tanesiymiş. Bu kız o kadar güzelmiş ki, dün­yada bir eşi daha yokmuş, Padişahın karısı, bir Arap’a her gün giderek: – Ay mı güzel, ben mi güzelim, sen mi güzelsin? diye sorarmış, Arap: – Hepsi de güzel, dermiş. Kadın, kapıyı kapatarak…

Devamını OkuNar Tanesi
zürafa masalı

Uyumak İstemeyen Zürafa

Uyku Sevmeyen Zürafa Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Bir zürafa varmış. Boyu o kadar uzun, o kadar uzunmuş ki, karnı acıktığı zaman ağaçların en yüksek dallarındaki yaprakları rahatlıkla yiyebiliyormuş. Bir gün yine karnı acıkmış. Önüne ilk çıkan ağacın yapraklarını şapur şupur yemeye başlamış… Ama birden, incecik kızgın bir ses duymuş. “Heey, dur bakalım canavar! Evimin…

Devamını OkuUyumak İstemeyen Zürafa
hacivat ile karagöz masalı

Karagöz Hacivat: Mektup Geldi

Karagöz ve Hacivat Konuşmaları Mektup Geldi HACİVAT – (Önden giden arkadaşına yetişir.) Uğurlar olsun, nereye Karagöz’üm? KARAGÖZ – Hacı Cavcav, beni yolda olsun rahat bırak! Nereye istersem giderim. HACİVAT – Efendim yanlış anlama! Tabi istediğin yere gidebilirsin. Seni çok telaşlı gördüm de arkadaşımsın diye merak ettim? KARAGÖZ – Sağolasın ama beni konuşturursan geç kalıp muhtarı…

Devamını OkuKaragöz Hacivat: Mektup Geldi
karagöz hacivat masalı

Borç Korkusu

Karagöz ve Hacivat: Borç Korkusu HACİVAT – (Hacivat dükkânın önünde otururken Karagöz geçmektedir. Seslenir) Karagöz, Karagöz!… KARAGÖZ – ……………. HACİVAT – (Söylenir.) Allah Allah? Başına kötü bir şey mi geldi acaba, dalgın dalgın geçiyor? (Seslenir.) Karagöz, Karagöz!… KARAGÖZ – Merhaba Hacı Cavcav, sen burada mısın? HACİVAT – Canım nerede olacağım ya? Burası benim dükkanım değil…

Devamını OkuBorç Korkusu
tüccar olan çoban masalı

Tüccar Olan Çoban

Tüccar Olan Çoban Masalı Deniz kıyısına yakın meralarda sürüsünü otlatan bir çoban, bir gün bir kayanın üzerine oturup kendisini rüzgarın serinliğine bıraktı. Güzel bir yaz günüydü, okyanus sessiz sakin çarşaf gibi uzanıyordu. Böylece oturmuş, denizdeki yelkenlileri seyrederken;” Eğer benimde bir yelkenlim olsaydı, uzaklardaki yabancı ülkelere giderdim ve mesut olurdum” diye düşündü. Bu arzusu o kadar…

Devamını OkuTüccar Olan Çoban
karagöz ve hacivat

Kan Karpuz

Karagöz ve Hacivat Konuşmaları; Kan Karpuz HACİVAT – (Karagöz, arkadaşının dükkânı önüne gelir.) Aman Karagöz’üm bu ne hâl? Çabuk dükkâna gir de bir çaresine bakalım! KARAGÖZ – “Gir!…” demesen de zaten gireceğim Hacı Cavcav, eve kadar böyle gidilir mi? HACİVAT – Allah Allah?… Üstün başın batmış, koynuna karpuz kabukları girmiş, kafana ve yüzüne karpuz çekirdekleri…

Devamını OkuKan Karpuz
hacivat karagöz konuşmaları

Karagöz ve Hacivat Konuşmaları; Diş Macunu

Karagöz ve Hacivat Konuşmaları Diş  Macunu HACİVAT – (Gelir ve söylenir.) Karagöz’üm yine nereye gidiyorsun acaba? Aaaa, durmadan da yalanıyor? (Seslenir.) Aman Karagöz’üm, nasılsın iki gözüm?.. KARAGÖZ – Cımcam cağcuğ… Ohhh!… HACİVAT – Anlamadım, ne diyorsun?… KARAGÖZ – Ohhh, muuhhh… HACİVAT – Allah Allah, neyin var?… KARAGÖZ – Muğuhhh muğuhhh… Yine ne istiyorsun Hacı Cavcav?…

Devamını OkuKaragöz ve Hacivat Konuşmaları; Diş Macunu
kurşun asker masalı

Kurşun Asker

Kurşun Asker Masalı Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak bir ülkede bir oyuncak evinin içinde tam altı tane kurşun asker yaşarmış. Bunları bir gün alıp bir oyuncakçı dükkanının vitrinine koymuşlar. Altısı da tüfekleri omzunda hazır ol vaziyetinde duruyordu. Yalnız içlerinden birinin tek ayağı yoktu. Oğlunun doğum günü için armağan almaya…

Devamını OkuKurşun Asker
keloğlan masalı

Açıl Sofram Açıl

Keloğlan Açıl Sofram Açıl Masalı Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına bile gereği gibi bakamazlarmış. Keloğlan da, inadına, hiçbir şeye aldırış etmeyen bir insanmış. Günün birinde, Keloğlan’ın annesi oğluna seslenmiş: — “Hadi, Keloğlan, al şu darıları değirmene götür,…

Devamını OkuAçıl Sofram Açıl