<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-7589547280724336"
crossorigin="anonymous"></script>
<!-- 2025 esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-7589547280724336"
data-ad-slot="1682713996"
data-ad-format="auto"
data-full-width-responsive="true"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
Kuyruksuz Tilki

Kuyruksuz Tilki Masalı
Kocamış bir tilki, ama dişlilerden,
Bir hayli tavuk, tavşan yemişlerden,
Tuzağa tutulmuş sonunda; ve nasılsa kurtulmuş.
Kurtulmuş ama, kuyruğu da bırakmış kapanda. Utancından ölecek… Ne yapsın? İstemiş bütün tilkiler de ona benzesin…
Bir kurultayda söz almış:
– Tilkiler, demiş, bir şey sorayım size: Bu kuyruk da ne oluyor bizim millete? Ne diye sürükleriz bu boş ağırlığı? Toza, çamura bulansın diye mi? Ne işimize yarıyor, hem bu kuyruk değil mi avcıları peşimizde sürükleyen? Rica ederim; Ben bunu kesip atmalı derim.
– Çok doğru, demiş tilkinin biri;
Yalnız, lütfen çeviriniz de arkanızı, Bir görelim kuyruksuz halimizi. Gülmekten kırılmış millet, Sen artık gel de söz dinlet. Kısa kuyruk önergesi güme gitmiş, Uzun kuyruk modası devam etmiş.
Yazar: La Fontaine




